Müslüman’ı güzelleştiren iyi niyeti; ihlâsı ve uhuvvet duygusudur. Dikkat edin; iman edenlerde bu özellikler yok ise yüzündeki iman nuru gölgeleniyor, çirkinleşiyor ve insanlara güven duygusu vermiyor! Niyeti bozuk olmayan, uhuvvet ve ihlâsı esas alan Müslüman’ın fiziki manada farklılığı olsa bile öyle güzelleşiyor ve o güzellik her haline öyle bir yansıyor ki huzur veriyor, güven veriyor. Böyle bir Müslüman da birlik arzu ediyor…

Hakiki manada İslam Birliği için eksikliği en çok hissedilen ihlâs ve uhuvvet esas alınmalı ve Âlemi İslam’ın mukadderatı için yeniden tesis edilmelidir… İhlâs ve uhuvvet olmayınca; enaniyet bir buz parçası gibi tıngırdar ve her güzel şeye engel olduğu gibi Müslümanların birliğine de mani olur… Her sağlam yapıyı ancak ihlâs ve uhuvvetsizlik yıkar!

Hakikî manada İslam Birliği için mevcut durumu özellikle Ortadoğu’yu da iyi okumak lazım!

Siyonist ve terörist İsrail tehlikesini iyi göremeyenlerden, büyük resme kör olanlardan ve makam mevki hastalığından kurtulamayanlardan İslam Birliği için müspet adım beklenilmez!

Önce o liderlere ve etkisi olacak kişilere Siyonist katil İsrail’in tehlikesini, birliğe kör olan ve uykuda olanları uyandıracak şekilde anlatmak gerekiyor ki zaten genelde Arap liderlerinin bu hususta zaafı var! Büyük bir hırsla dünyaya ve saltanatlarına sarılmışlar ve onları orada tutanlara boyunları büküktür.

Hakiki manada İslam Birliği onlar için öcüdür… Birlik olursa bilirler ki; o koltukta oturamayacaklar; o saltanat devam etmeyecektir…

Bugüne kadar eğer birlik tam manasıyla kendini göstermemiş ise sebebi,  onların birlik gibi görünüp, birliğin ruhuna aykırı faaliyetlerde bulunmasıdır.

En basit misal onlara pranga vuran Siyonist İsrail ve Batıya borçları vardır… İmanlı Arab kardeşlerimizin başına gecekondu kral olarak geçenlerin o prangaları söküp atmaları ve o esaretten kurtulmaları gerekir…

Bir diğer husus da: Başta alçak İsrail’e ve karanlık Batı’ya karşı ürkekliğin ve korkaklığın manasız olduğunu kabullenmeleri gerekir… 

Ecel geldi ise dünya bütün imkânlarıyla hatta korktukları İsrail, Yahudi servetiyle engel olmaya çalışsa bile kaderin hükmünü değiştiremez! Yok, eğer ecel gelmedi ise hiç bir silahın ve gücün insanı yok edemeyeceği inancına yeniden güçlü bir şekilde sahip olmak gerekiyor…

Bütün şanlı fetihlerin,  düşmandan daha az bir güç ve cesur liderler tarafından gerçekleştiğini de Müslümanların ruhuna yeniden kazımak gerekiyor…

Bir asrı geçen zamandır, çok korktuk, çok ürktük; asırlarca bizden korkan, titreyenlerden ürker olduk… Yeniden iman cesaretini ruhumuza giydirmek lazım, yeniden yüreğimizi şehadet arzusuna körük yapmamız lazım! Şehadeti birinci esas yapanlar birlikte, olur, dirlikte olur ve hiçbir korku hedeflerin önünde engel olamaz!..

Gerçek bir İslam Birliği Parlamentosu meclisinin kurulması için: Şehadeti ön plana alıp, ihlas ve uhuvveti iki kanat yapıp, cesareti de yakıt yapıp ve Siyonist İsrail’in tuzaklarından Müslümanları kurtarmayı da hedefe koydun mu al sana sarsılmaz bir Birlik; al sana bütün zalimlerden hesap soracak bir güç.

Başta imanımızı tazelemek; cesareti tazelemek, niyeti tazelemek ve sadece İslam Aleminin menfaatini esas almak, Birliğin kapılarını açar, önüne de kuvvetli bir masa koyar…

Son söz: Bir fabrika birlik demektir… Bir saat birlik demektir… Çarklar ve bütün uzuvlar birlikte hareket edince; netice alınıyor ve saatin de kaç olduğu biliniyor…

Tehlike büyük ve Siyonizm gerçeği var ki Ortadoğu alçak İsrail’in hayâsız, hadsiz isteklerine göre şekillenmeden Müslümanların yakasını bırakmayacaklar! Bari birlik olup; tez elden biz yaka tutalım, Kubbet-üs Sahra’yı İslam âlemine miğfer yapalım…

19.05.2024